Evlilik
Ne zaman ve nerede okuduğumu anımsamadığım bir Can Dündar yazısı. Evlilik üzerine yapılan bir çok betimlemeden sadece aralarından sıyrılan bir yazı. En azından gerçekçi :))
Beğenerek okursunuz umarım...
Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları taralı, dişleri fırçalanmış adamı kadını sevmek kolaydır. Aslında aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali ile de kabuledebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanapede yastıklara sarılıp sızmışken bile şevkatle okşayabilmektir.
Buna katlanamayanlar zaten aşık değillerdir. Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını öldürüyor diyebiliriz. Zira aşıksan, aynı havayı solumak bile zevk verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken binbirinciye sahip olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan vazgeçersin. Zamanla almaktan çok, birşeyler vermekten mutluluk duyduğunu keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek, dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, o kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır. Bu hayallerle yola çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp”s…. .m böyle kuaförü” diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey çatırdamaya başlayacaktır. Evlilik; sadece aşk değildir. Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik, ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta tutamaz. Aşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde konyak içip geyik yapamayabilirsiniz.
Hala canınız sıkıldığında onu değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik. Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter, ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur. O aradaki sinir evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan olduğuna inanacaklardır.(belkide tam tersi) Zafer, direnenlerin olur.
Can DÜNDAR
Beğenerek okursunuz umarım...
Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları taralı, dişleri fırçalanmış adamı kadını sevmek kolaydır. Aslında aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali ile de kabuledebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanapede yastıklara sarılıp sızmışken bile şevkatle okşayabilmektir.
Buna katlanamayanlar zaten aşık değillerdir. Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını öldürüyor diyebiliriz. Zira aşıksan, aynı havayı solumak bile zevk verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar çok yakışacağını düşünürsün.
Hala canınız sıkıldığında onu değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik. Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter, ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur. O aradaki sinir evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan olduğuna inanacaklardır.(belkide tam tersi) Zafer, direnenlerin olur.
Can DÜNDAR
6 comments
Rahmetli arkadaşım ufuk ne zaman evlilikten açılırsa konu hep şunu derdi, aynı evin içinde göbeğimin üzerine kadar çektiği pijamasıyla sevmeyeceksen onu hiç evlenmeye kalkma... :)
YanıtlaSilNur içinde yatsın.Hiç unutmadım sözlerini.
Güzel yazı canım,arada sırada okuyup hayatın gerçeklerini görmek gerek.hatta unutmamak gerek.
Çok güzel bir yazı cidden, ama bu yazı Can Dündar'a ait degil. Kendi sitesinde de yer vermisti bu yaziya sahte yazilar arasinda :)
YanıtlaSilhttp://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3282
Can Dundar'ın yazmamış olması anlamını değiştirmiyor ama. Gerçekten güzel bir yazı
@İlk... Arkadaşınıza rahmet diliyorum. Beğenmenize sevindim.
YanıtlaSil@Serhad Bilgilendirme için teşekkür ederim. :)
Can Dündarın hayat üzerine betimlemeleri çok güzel.Yağmurdan sonra kitabını okumuştum.Çok ilginç bilgiler var tavsiye ederim...
YanıtlaSilSanırım herkes için farklı şeyler çağrıştırıyor evlilik.Ama uzun soluklu hangi ilişkiye bakarsak bakalım özünde sevginin ve saygının meyveleri var, geçici hevesler gibi sevgi ve saygının olmadığı evliliklerde de küçük tartışmalar büyük sorunlar oluşturuyor...Allah herkese halis ve özünde sevginin olduğu mutlu birliketlikler nasip etsinn...
YanıtlaSilİnsanda ne acayip duygular uyandırabiliyor şu yazı denen meretler. İnşallah seninde mürüvvetini görürüz Ablacım :))
YanıtlaSil